Şerif Çelebi ( XVII.yy)
Şerif Çelebi Anadolu’ludur; nerede ve ne zaman doğduğu bilinmiyor. Tahminen XVII.yüzyılın sonlarına doğru öldü. Atrabü’l-Âsar onun hakkında çok kısa bilgi verir. Herhalde gençliğinde İstanbul’a gelerek kendini yetiştirmiş, Sultan IV.Mehmed’in saltanat yıllarında üne kavuşmuştur. Bu sûretle çağının mûsiki ustalarının yanında yer aldı. Bilemediğimiz bir tarihte bir süre Mısır’da yaşadı. Esad Efendi’ye göre güzel sesli bir hanendeydi. Mûsiki sanatının pratik ve teorik yönlerini iyi bilirdi. Günümüze gelen saz eserlerine bakılırsa, bir mûsiki âletini çalmış olabileceği düşünülebilir.
Şerif Çelebi bir saz ve söz eseri bestekârıdır. Eski söz mecmualarında çok sayıda bestesinin sözleri kayıtlıdır. Başta nevâ makamında sakil usûlünde “Ben ol bed ahde rağmen bir vefâdar eyledim peyda”, Acem Aşiran makamında ve çenber usûlünde “Belâ-yı aşka düştüm aşk mihnetkârı gördün mü?” güfteli besteleri olmak üzere bütün eserleri ilgi görmüş ve sevilmişti. Günümüze söz eseri gelmemiştir.
28 peşrev ve 7 saz semâisi ile saz eserleri bestekârlarının arasında önemli bir yer tutar.XVII. ve XVIII.yüzyıllarda Şerif Çelebinin saz eseri bestesi sayısına ulaşan bir başka bestekâr yoktur. Bu eserler de Ali Ufki Bey’in, Hamparsum ve Kantemiroğlu mecmualarında kayıtlı olduğu için zamanımıza kadar gelebilmiştir.
Dr.M.Nazmi Özalp-Türk Musikisi Tarihi kitabından alınmıştır.
Henüz yorum yapılmamış.