III-Geçki ve Mürekkeb (Bileşik) Makamlar
GEÇKİ (MODULATİON) | ||
Herhangi bir makamda dolaşılırken ayrı kaidelere bağlı başka bir makama geçmeye geçki denir. Geçki yapıldığı zaman ilk makama eldeki makam, yeni geçilen makama ise gidilen makam veya geçilen makam denir.
Bir eserde eğer geçki birden fazla ise, geçilen her makam kendinden evvelkine göre gidilen makam, kendinden sonrakine göre ise eldeki makamdır. İki çeşit geçki vardır: |
Dizileri arasında dört ve dörtten fazla ortak ses bulunan makamlar yakın, dörtten az ortak sesi bulunan makamlar uzak makamlardır.
2-Uzak Geçki: Yukarıda belirtildiği gibi, ortak ses sayısı az olan makamlar uzaktırlar ve uzak makama geçmeye uzak geçki denir. Meselâ; Uşşak makamı dizisi ile Irak perdesindeki Zirgüle’li Hicaz şeddi olan Evcârâ ana dizisi arasında üç ortak ses vardır. Bu bakımdan iki makam birbirine uzak’tır. Ayrıca kaideleri de birbirine benzemez. Çünkü Uşşak makamı çıkıcı, Evcârâ makamı inici bir makamdır. Şüphesiz ki, yakın geçki yapmak kolay, uzak geçki yapmak ise, iki makamın uzaklık derecesine göre zordur.
Geçki Yapmak
Geçki iki şekilde yapılır:
1-Görev değişikliği
2-Kimlik değişikliği
Bunların her biri bâzen kendi başlarına geçki için kâfi gelir, bâzen ikisi de aynı zamanda yapılır.
1-Görev Değişikliği: Biliyoruz ki, her makam dizisinin seslerine derece denir. Her derecenin de, o makam içinde karar, güçlü, asma karar, yeden, tiz durak, gibi görevleri vardır. İşte bu görevlerin yer değiştirmesi, başka bir makam geçki yapmak demektir. Dizileri aynı olan makamlar arasındaki geçki, yalnızca görev değişikliği ile yapılır.Meselâ; Hüseyni ve Nevâ makamı aynı diziye sâhiptirler. Farkları, Hüseyni makamın güçlüsünün 5.derece olan Hüseyni perdesi, Nevâ makamının ise güçlüsünün 4.derece olan Nevâ perdesi olmasıdır. Hüseyni makamından, Nevâ makamına geçki yapmak için 5.derecenin güçlülük görevi 4.dereceye verilirse, Nevâ makamına geçki yapılmış olur. Bunun gibi, Hicaz makamının güçlüsü olan 4.derecenin güçlülük görevini, 5.dereceye aktarırsak Uzzâl makamına geçilmiş olur. Her iki örnekte de yapılan, sâdece dizi dereceleri arasındaki görevlerin değişmesi, yâni görev değişikliğidir.
2-Kimlik Değişikliği: Ayrı dizilere sahip olan makamlar arasında geçki, seslerin kimliğini değiştirmekle yapılır. Bir sesin kimliğini değiştirmek, onu, eğer ârızasızsa ârızalandırmak veya ârızalı ise ârızasından kurtarmak demektir (Fizik açısından frekansını değiştirmek). Şimdi kimlik değişikliğine örnek olarak iki diziyi inceleyelim. Meselâ, Rast makamı dizisinden Zirgüle’li Sûz’nâk makamı dizisine geçmek için 2.ve 6. Derecelere birer bakiye bemolü koymak gerekir. Rast makamı dizisinde 2. Ve 6. Dereceler Bekar iken, Zirgüle’li Sûz’nâk makamı dizisinde bemollenişleri bu iki sesin kimliklerinin değişmesi demektir.
Örnekte, yalnız kimlik değişikliğiyle yapılan geçkiyi inceledik. Bâzen hem kimlik ve hem de görev değişikliğini beraber yapmak gerekir. Meselâ, Rast makamından Uzzâl makamına geçki yaparken, bu iki işlemi birden yapmak gerekir. Şöyle ki;
a-Görev Değişiklikleri: Rast makamının durak perdesi, Rast perdesi, Uzzâl makamının yeden perdesi olur. Uzzâl makamının kararı Dügâh perdesi ise, Rast makamı dizisinde durak üstü perdesidir. Rast dizisinin güçlüsü olan Nevâ perdesi, Uzzâl dizisinde güçlü altı olur. Yani Rast dizisindeki güçlülük görevi, şimdi Hüseyni perdesine aktarılmış ve dolayısiyle güçlülük görevi de değişmiştir. Bunun gibi diğer derecelerin de görevlerini değiştirdikleri meydandadır.
b-Kimlik Değişiklikleri: Rast dizisindeki Segâh perdesi bakiye bemolü alarak, Rast dizisindeki Çargâh perdesi bakiye diyezi alarak kimlik değiştirirler (B bemollü Si dik Kürdi perdesi, B diyezli Do ise Nim Hicaz ismini alırlar). Anlaşıldığı gibi, böyle bir geçkide hem görev, hem de kimlik değişiklikleri beraber yapılmıştır.
Gerek görev, gerekse kimlik değişikliği ile yapılan geçkilerde hangi makama geçildiğini anlamak için, görevi ve kimliği değişen perdelere dikkat etmek gereklidir. Bu hem notadan gözle, hem dinleyerek kulakla anlaşılabilir.Geçki:
I-Kendi yerindeki makamlar arasındaki geçki,
II-Kendi yerindeki bir makamla, bir şed makam arasındaki geçki,
III-İki şed makam arasındaki geçki,
olarak yapılır ve her üç halde de yine yukarıdaki kurallar geçerlidir.
Sürekli ve Süreksiz Geçkiler
Herhangi bir eserde geçilen makam kısa sürerse ve yine eldeki makama dönülüyorsa, buna süreksiz geçki denir ki, eserlerimizin hemen hepsinde çok çok kullanılmıştır. Eğer geçilen veya gidilen makam uzun sürüyorsa, bunda da sürekli geçki denir. Böyle sürekli bir geçki yapıldığı zaman, bu geçkinin başladığı yerde porte üzerinde eski makamın işaretlerini değiştirmek, sürekli geçki yapılan makamın işaretlerini donanım olarak porteye yazmak doğru olur. Fakat bu, bizde ihmâl edilmiştir. Türk Mûsikisinde Beste, Ağır ve Yürük Semâi’ler ile Şarkı’ların miyân mısrâları Pişrev ve Saz Semâilerinin her hânesi sürekli geçkiye örnektir. Uzak makamlara geçki yapmak zor olduğundan, arada yardımcı ve geçişi kolaylaştıracak başka makamlar kullanılabilir.
Bir eser, hangi makamla başlamışsa, o eser için esas makam odur. Arada sürekli veya süreksiz geçkiler yapılsa da, genellikle yine ilk makama dönülür. Dönülmese bile, ilk makamın adıyla anılır. Geçki, her şeyden evvel, bir müzik parçasını monotonluktan kurtardığı için yapılır. Sonra estetik gâye ve ifâde geçkiyi zarûri kılar. Bundan başka bir eserde değişik fikirleri ve duyguları verebilmek için geçki çok gereklidir. Güfteli eserlerde her mısrâın anlatmak istediği fikir ve duyguyu verme gereği, bunun en açık misâlidir.
Makam geçkisi yapılmadan bir eser meydana getirilirse de bu, kulakta yeknesak bir intibâ bırakır. Halbuki geçki, bu monotonluğu önler. Bununla berâber yersiz ve çok fazla geçki yapmak da, dinleyeni yorması ve müziğin ifâdesini bozması bakımından hatalı ve yanlıştır.
MÜREKKEB (BİLEŞİK) MAKAMLAR
Değişik çeşni ve dizilerin birbirine geçkisinden ve bu geçkilerin özel kalıplar hâlinde tesbitinden, yâni bir kişilik kazanıp makam olarak kabûl edilmesinden mürekkeb (bileşik) makamlar doğmuştur. Mürekkeb makamların esâsı geçkidir.
Yapılış ve dizileri genellikle basit makamların kurallarına uymayan makamlardır. Meselâ, güçlüleri 4. Ve 5. derecede olmayıp, 3.derecede olabilir. Bununla berâber bir kısmının da 4. Veyâ 5. derecelerdir. (Yâni, 4’lü ile 5’linin veya 5’li ile 4’lünün ek yerindedir.) Özellikler dizileri, içine birkaç çeşniyi veyâ diziyi alan makamlar olarak da kabûl edebiliriz. Mürekkeb makamlar çok çeşni ve dizilerden meydana geldikleri için, bir kısmı hâriç, çoğu 8 sesli bir dizi ile gösterilemez. Daha doğrusu 8 sesli bir dizi, bu çeşit makamların bütün özelliklerini göstermeye yetmez.
Bununla berâber, bir kısmı 8 sesli bir dizi ile gösterildikleri halde dörtlü veyâ beşlilerin tam olmaması sebebiyle, veyâ güçlülerinin dörtlü ile beşlinin ek yerinde olmaması gibi sebeplerle mürekkeb makam olarak kabûl edilmişlerdir. Çünkü yukarıda da anlatıldığı gibi, basit makam özelliklerinin dışındadırlar. Mürekkeb makamlar üçe ayrılır:
1-Sekiz sesli bir dizi ile gösterilen mürekkeb makamlar. Meselâ; Nev’eser makamı, sekiz sesli bir dizi ile gösterilebildiği halde dörtlüsü artık dörtlü olduğu ve beşlisi de dörtlünün tiz tarafına 1 tanini eklemekle elde edilen beşlilerden olamadığı için mürekkeb makamdır. Nikriz makamı da böyledir. Büyük nazariyatçı ve müzikolog Sâdeddin Arel bu şekilde meydana gelmiş mürekkeb makamlara “Katışık Makamlar” adını vermiştir.
2-Birkaç çeşni veya dizinin birbirine geçmesiyle meydan gelmiş mürekkeb makamlar. Tabiidir ki böyle olanlara daha geniş bir seyir alanına sâhip olduklarından sekiz sesli bir dizi ile gösterilmeleri mümkün değildir. Meselâ Ferahfezâ, Ferahnâk gibi makamlar.
Sâdeddin Arel bu tip mürekkeb makamlara “Bileşimli Makamlar” adını vermiştir.
3-Herhangi bir makamın sonuna, yâni karar kısmına yerinde Kürdi veya yerinde Bûselik çeşnislerinin dörtlü veya beşli veya dizi hâlinde eklenmesiyle meydana gelen mürekkeb makamlar. Bu makamlar, anlaşılacağı gibi, yerinde Kürdi veya yerinde Bûselik çeşnileriyle karar ederler. Sâdeddin Arel bu tip mürekkeb makamlara “Ekli Makamlar” adını vermiştir. Arel’in bu konudaki ayırımı, sâdece mürekkeb makamların kendi içindeki ayırımıdır. Aslında bunların hepsi yine mürekkeb makamdır.
Anlaşıldığı gibi, mürekkeb makamlar geçkiden doğmuşlardır. Başı başına kullanıldıkları gibi, uzak makamların birbirine geçmesinde ara makam olarak kolaylık da sağlarlar. Büyük bir çoğunluğu ayrı kişiliğe ve ayrı ifâdeye sâhiptir. Fakat bâzıları da makam icad etmenin moda olduğu veya üstünlük gösterisi olduğu devirlerde yapılmış zorlamalı ve pek güzel olmayan makamlardır. Esâsen bunları ömürleri zamanında bile çok kısa olmuş, bugün ise sâdece isimleri bilinen; fakat yapıları meçhûl kalmıştır.
Bugün bunlardan sonra, mürekkeb makamlar ve geçki hakkında şunları söyleyebiliriz: Her besteci, eserinde sonsuz geçki imkânına sâhiptir. Eğer her yapılan geçki yeni bir makam olarak kabûl edilse, makamların sayısı sayılamayacak kadar çoğalır. Herşeyden evvel böyle bir bileşimin derin bir bilgiyle yapılması, kişilik sâhibi ve güzel olması gerekir. Ancak böyle olanlar günümüze kadar gelebilmiş, diğerleri tamâmen unutulmuştur. Esâsen artık yeni makam icâd etmenin devri çoktan geçmiştir. Şimdi yapılması gereken, bilinen makamları en güzel bir şekilde kullanabilmektir.,Biz Mürekkeb Makamlar bölümünde, bu makamların belli başlı olanlarını inceleyeceğiz. Bu incelemede makamları tizden peste doğru karar perdelerine göre sıralayacağız. Mürekkeb makamlarımız aşağıdaki 8 ses üzerinde karar verirler. Bunlar;
a-Bûselik perdesinde karar veren mürekkeb makamlar,
b-Segâh perdesinde karar veren mürekkeb makamlar,
c-Dügâh perdesinde karar veren mürekkeb makamlar,
d-Rast perdesinde karar veren mürekkeb makamlar,
e-Bûselik perdesinde karar veren mürekkeb makamlar,
f-Acem Aşirân perdesinde karar veren mürekkeb makamlar,
g-Hüseyni Aşirân perdesinde karar veren mürekkeb makamlar,
h-Yegâh perdesinde karar veren mürekkeb makamlar’dır.
Şüphesiz ki bu makamlar eser gereği, kendi yerlerinden başka perdeler üzerine göçürülebilirler. O zaman şed konusunda olduğu gibi, makamın adının başına hangi perdede olduğu getirilir. Eviç’de Segâh gibi.
Not:Evvelce yazılmış nazariyât kitaplarında mürekkeb makamlar karar perdelerine göre pestten tize doğru Yegâh perdesinde karar veren mürekkeb makamlardan başlanarak, Hüseyni Aşirân, Acem Aşirân, Irâk vs. diye sıralanarak incelenmiştir. Esâsen bu şekilde sıralama, öteden beri bir gelenek hâlindedir. Biz bunun tam tersini, yâni karar perdelerine göre tizden peste doğru sıralayıp, Bûselik perdesinde karar eden Nişâbur makamından başlayarak Segâh, Dügâh, Rast vs. diye Yegâh perdesinde karar verenlere doğru ineceğiz. Çünkü Yegâh ve Irak perdesinde karar veren bir takım makamların yapısına Dügâh ve Segâh perdesinde karar veren makamlardan bâzıları katılmaktadır. Bunları bilmeden o makamı incelemek hem hatâlıdır, hem öğrenilmesi güçtür. Hatta imkânsızdır. Meselâ; Şivenûma makamı, Sabâ makamı dizisine, Yegâh perdesindeki Ferahfezâ dizisinin eklenmesinden meydana gelmiştir. Makamları Yegâh perdesinde karar verenlerden başlayarak incelediğimiz takdirde Sabâ makamının bilmeden Şivenümâ makamını incelemek durumunda kalırız. Halbûki Şivenümâ makamında Sabâ makamının önemi büyüktür. Sabâ makamını bilmeden Şivenümâ makamını öğrenmek imkânsızdır. Yine aynı şekilde: Lâlegül makamında: Sabâ: Sultâni Segâh’da Hüzzam, Şevk-u Tarab, Saba Aşirân, Şevkefzâ: Bestenigâr’da: Sabâ: Beste Isfahân’da: Mürekkeb Isfahân: Ruy-i Irak’da: Segâh: Revnâknümâ’da: Müstear: Hüzzam-ı Cedid’de: Hüzzam: Pesendide’de Nişâbur; Tarz-ı Nevin’de: Sabâ (Şevkefzâ); Pençgâh’da: Mürekkeb Isfahân; Sazkâr’da: Segâh ve Mâye; Isfahânek’de: Sabâ makamları önemli olarak yer alırlar. Makamların yapısına katılan bütün bu makamların önceden bilinmesi ve incelenmesi gerekir. Karar perdelerini tizde peste doğru sıralayarak, makamları incelediğimiz takdirde ise bu engel tamâmen ortadan kalkar. Sâdece Sultâni Irak makamının incelenmesinde böyle bir engel ortaya çıkar ki, Segâh makamı ve beşlisi önceden öğrenilmiş olacağına göre, onu izâh etmek de çok basitleşir.
Henüz yorum yapılmamış.