Esendere Kültür ve Sanat Derneği

Şarkı Sesi

10.09.2017
3.011
Şarkı Sesi

Ses türleri hakkında ki yazımda, doğal yaşamda sesi kontrol eden unsurun kulaklar olduğunu, ancak şarkı söylenirken bu görevin güvenli bir nitelikte yapılamadığını belirtmiştim.Şarkı söyleyen kişi kendi sesini, hem kemik hemde hava yolundan algılamaktadır. Şarkı söyleyenin sesi, hava yoluyla kendisine o an bulunduğu çevrenin akustik özelliklerine göre değişik gelmektedir. Ortam duvarlarının tavan ve tabanın, ses emme ve yankı düzeyi,içerdiği dinleyici sayısına bağlı olarak doluluk oranı gibi etmenler, yayılan sesin bazı harmoniklerini azalıp bazıları da kuvvetlenecektir. Kişi kemik yolunda kendi sesini ise, adeta bir alt filtre bandından geçirilmiş gibi daha pes olarak duyacaktır. Yani şarkı söyleyen kendi sesini, içinde bulunduğu ortamın akustik özelliğine göre, doğal sesinin tınısından farklı bir nitelikte algılamaktadır. Bu nedenle şarkı sesinin kontrolünde kulağa güvenilmemelidir. Bu koşulda şarkı söyleyenin, entonasyonu(nota sesi çıkarımı) düzgün olsa bile çevresinin akustiğine bağlı olarak sesinin tınısını farklı duyduğu için, yanılgıya düşerek sesini değiştirmek gereğinde kalacaktır.

Konumuzun bundan sonraki bölümüne açıklık getirebilmek için, önce ses sistemiyle ilgili bazı bilgilere değinmem gerekecektir. Aynı notayı, değişik tınılarda verebilen bir müzik aleti olan orgtan esinlenerek, ses tellerinin değişik titreşim hareketlerini tanımlıyabilmek için (register) deyimi kullanılmıştır. Ses tellerinin tüm yüzeyleriyle birbirlerine değerek titreşime girmelerine (göğüs registeri) denmektedir. Bu registerde her titreşimde ses telleri aralığı (glottis) açılmakta, ses titreşimleri göğüste duyulmaktadır. Ses telleri kasılarak ancak serbest kenarlarının titreşime girmesiyle çıkarılan tiz seslere(kafa registeri)adı verilmektedir. Bu registerde titreşimler başta duyulmaktadır. Bu iki register arasında bir orta registerin varlığını kabul edenlerde bulunmaktadır. Ayrıca erkeklerde ses tellerinin yalnız 2/3 ön bölümlerinin titreşime girmesiyle çıkarılan ince seslere ( falçetto registeri) denmektedir. Ses eğitimi görmemiş kişilerde bu registerler tam çıkarılamadığı gibi, register geçişlerinde de ses zorlanmaktadır. Ses sanatçılarında ise, sesler bütünlük kazanarak tek register haline dönüşmüş ve bütün ara geçişler de kaybolmuştur. Şarkı söylerken, kişinin bedeninin belirli yerlerinde, bir iç sezi olarak algıladığı titreşimler,şarkı sesinin oto kontrolunda büyük önem taşımaktadır.Toplumda doğal olarak çok nadir bulunan bu yetenek, genelde ancak konservatuarlarda verilen, uzun ve köklü bir şan eğitimi sonunda kazanılabilmektedir. Şarkı sırasında gırtlak, damak, yüz, göğüs, karın kaslarıyla bedeni ayakta tutan kaslar işleve girmektedir. En yoğun kas çalışmaları solunum desteği nedeniyle karın kaslarıyla, rezonans boşluklarını sürekli şekillendiren damak ve yutak kaslarındadır. Bu nedenle şan sırasında en şiddetli iç sezi titreşimleri, damakta ve karnın alt bölümünde algılanmaktadır. Şan sesi oto kontrolunda kullanılan bu iç sezilere, foniatride (ses hastalıkları uzmanlığı), (kinezi-palezik seziler) adı verilmiştir.

Konservatuar kökenli olmayıp, şan sırasına bu iç sezimleri, kendi olanaklarıyla öğrenerek geliştirmek isteyen, güzel sesli kişilere bir önerim olacaktır.Bu azimli kişilerin, kısaltama adı KTS ( Korg Tuning Standart)olan ve Do2 -Do5 arası 3 oktav tüm nota seslerini veren, küçük bir elektroakustik akort aygıtına gereksinimleri olacaktır. Bu aygıta önce küçük impedanslı bir hoparlör bağlattıracaklardır. Öğrenci soluğunu alıp, ağzını kapatıp hoparlöre, dudaklarını yaklaştırdıktan sonra aygıttan, düğmesi açarak, belirli bir nota sesi çıkartırılacaktır. Sonra öğrenci dudaklarına, diline, çene eklemine, yüz ve boyun kaslarına vereceği değişik pozisyonlarla, ağız-boğaz boşluğunun bu nota sesi için gereken en uygun şekil ve boyutunu bulmaya çalışacaktır. Bu nota sesinin tınısının titreşimlerini tam algılayınca pozisyonunu hiç bozmadan bu nota sesini çıkartacaktır. Entonasyonu düzgün olmuşsa KTS aygıtının ibresi 0 da duracaktır. İbre sağa kaymıssa sesinin sürtone( daha tiz),sola kaymışsa, detone(daha pes) olduğu anlayacaktır. Bu KTS aygıtıyla, şarkı sesini güzelleştiren bir unsur olan vibrato da ortaya konabilir. Vibrato şarkı sırasında çıkarılan nota seslerinin frekans ve şiddetlerinin ritmik, düzgün ve yavaş bir değişimidir.Bir sesin saniyedeki çift titreşimine frekans adı verilmektedir. Çıkarılan nota sesinde vibrato varsa KTS ibresi, simetrik olarak biraz sağa ve sola kayacaktır. On saniye süresince sayılan sapma sayısı ona bölünerek, bir saniyedeki vibrato sayısı bulunacaktır.Genelde ses laboratuarlarında vibrato bilgisayarlı sonograf aygıtıyla incelenmektedir. Saprano ve tenor gibi tiz seslerde, vibrato sayısı saniyede 8,kontralto ve bas gibi pes seslerde, saniyede 5 dir. Taşıma sesi adı verilen ayrı bir özellikte, profesyonel amaçla sesini kullanan tüm kişiler için çok büyük önem taşımaktadır. Taşıma sesi bir opera veya tiyatro sanatçısının büyük bir salonda uzun bir sezon boyunca mikrofonsuz hergece sesini sağlıklı kullanmasını sağlamaktadır. Şarkı sesinin otokontrolünde önem taşıyan titreşim iç sezilerinin öğrenimi, taşıma sesinin kazanılmasına da yardımcı olacaktır. Çünkü dudaklar, yanaklar, dil, yumuşak damak, çene eklemi gibi mobil yapılar aracılığıyla ağız-boğaz boşluğunun boyutları değiştirilerek bu rezonatörün titreşim frekansı, o anda gırtlaktan çıkarılan temel sesin frekansına eşitlenecek olursa, çıkarılan sesin şiddeti, hiç zorlanıp yorulmadan üç katına çıkmaktadır. Taşıma sesi adı verilen bu ses, sonograf adı verilen bilgisayarlı bir ses inceleme aracıyla incelenirse, ses tayfının (spektrum) üç bin frekans çevresindeki harmoniklerinin çok güçlü ve yoğun olduğu görül- cektir. Taşıma sesinin bu özelliğine, şarkı formantı(singing formant) adı mektedir. Deneyimli bir sanatçı sesinin bu özelliğiyle, şarkı söylemeye başlayınca, orkestranın sesini tamamen örterek, salona hakim olmaktadır

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.