Tanburi Ali Efendi (1836-1902)
Tanburî Ali Efendi,1836 yılında Midilli adasında doğdu.”Enisefendi-zâdeler”den olup Hâfız Bekir Efendi’nin oğludur.İlkokula başlamadan önce “hâfız” oldu.Zaten ailesinde “hâfızlık” bir gelenek halindeydi.İlk gençlik yıllarında bir kıza gönlünü kaptırmış,ailesinin bütün ısrarlarına rağmen kızı vermemişler. Buna çok üzülen ve bir izzetinefis meselesi yapan Ali Efendi onyedi-onsekiz yaşlarında İstanbul’a gelmiş,Türk Mûsikîsi böylece usta bir mûsikîşinas kazanmış oldu.
İstanbul’da düzenli bir medrese öğrenimi gördükten ve bilgisini ilerlettikten sonra mûsikî çalışmalarına başladı.Tanbur çalmadaki virtüozitesi ,sesinin güzelliği,dinî konulara vukûfu ve okuyuş uslûbunun asaleti nedeni ile Sultan Aziz zamanında saraya alınarak müezzinliğe,daha sonra “Kudüs Pâyesi”verilerek ikinci imamlığa getirildi;1862 yılına kadar bu görevinde kaldı.
Bu hizmeti yirmiüç yıl kadar sürmüştür.Sultan II.Abdülhamid’in tahta geçişinden sonra, 1885’te bilmediğimiz bir sebeple İzmir’e nakletmiş,bir süre Manisa’da oturmuşsa da,sonradan İzmir’e yerleşmiş ve aynı şehirde onyedi yıl yaşadıktan sonra altmışaltı yaşında ve 1902 yılında ölmüştür.
İzmir’de bulunduğu yıllarda bir mûsikî çevresinin oluşmasına çalışmış, Mevlevihâne mensupları ve tanınmış mûsikîşinas Santo Şikari ile mûsikî toplantıları yapmış,öğrenci yetiştirmiştir. Rakım Elkutlu bu yıllarda kendisinden ders almıştır. Hüseyin Mayadağ’ın anılarından öğrendiğimize göre,ölümünden bir hafta önce Rakım Hoca ve bir başka öğrencisi ziyaretine gitmişler. Bir süre oturduktan sonra Ali Efendi,evinin penceresinden gözüken mezarlığı göstererek, “Beni şu köşeye gömün; cemaat dağıldıktan sonra mezarımın başında Sûzidil Ağır Semâi’yi okuyun”diye vasiyet etmiş. Rakım Hoca o zamanlar mezarının yerini biliyormuş. Sonraları çeşitli ihmaller nedeni ile unutulmuş,yapılan araştırmalara rağmen mezarının yeri bulunamamıştır.
Gençliğinde Ali Efendi’den tanbur dersi alan Ferid Kam, onun hakkında oğlu Ruşen Kam’a bazı hatıralarını anlatmış.Ruşen Kam’ın anlattığına göre kısa boylu,hafif şişmanca,tıknaz tipli,mavi gözlü,yüzü çilli ve çiçek bozuğu imiş.
Terbiyeli,sözü-sohbeti dinlenir,bilgili ve alçak gönüllü bir kimseymiş.Güzel yemeklerden hoşlanır,içki kullanmazmış.Yeni yetişen mûsikî heveslilerini kırmaz,tanbur çalması ya da okuması istense nazlanmazmış.
Ali Efendi mûsikî derslerini Enderûni Lâtif Ağa,Yenikapı Mevlevihânesi şeyhi Selahaddin Dede, Kanunî Rıza Efendi ile Sütlüceli Asım Efendi’den aldı.
Tanbur’u ise Küçük Osman Bey’den öğrendi. Öğrendiklerini kendi kabiliyet ve sanat anlayışının süzgecinden geçirerek klâsik Tanbur icrâsının büyük ustalarından biri oldu. Bu büyük usta Aksaray’da,Tanburî Cemil Bey’in amcası Mahmud Bey’in de bulunduğu bir mecliste,daha delikanlılık çağında olan Cemil Bey’i dinledikten ve titreyen elleri ile yüzünü okşadıktan sonra ,
“Evlâdım,bunca senedir bu sazı biraz çalardım; eh! Şöyle böyle biraz yendik de sanırdım.Şimdi seni dinledikten sonra bir daha tanburu elime almayacağım”diyebilmiştir. Eski tanbur icrâsını Cemil Bey’e öğreten de Ali Efendi’dir. İstanbul’un mûsikîsever çevrelerinde çok takdir edilen üstada, Prens Halim Paşa tekkesi düz bir tanbur hediye etmiştir. Mûsikîmizin geleneksel icrâsını iyi bilen, repertuarı geniş,mûsikî kültürü zengin bir hanende olan Ali Efendi etkili bir sesle ve çok güzel bir uslûbla okurmuş.
Bir bestekâr olarak “mûsikîmizin en içli bestekârlarından biridir.Bestelemiş olduğu klâsik şekildeki eserleri ve şarkıları ile samimi bir lirizmin heyecanlarını,coşkunluklarını seslendirmiş olan bu değerli bestekârımız,mûsikîmizin klâsik kaide ve gelenekleri içinde yetişmiş ve bizlere birbirinden güzel eserler bırakmıştır.Bir aşk macerasının mahsûlü olan sûzidil makamındaki beste ve semâi’leri,gerçekten yanan bir gönlün kıvılcım ve alevleri ile örülmüş gibidir. Zaten sûzidil makamı gerek kelime,gerek melodik karakteri bakımından yanan bir gönlün sıcaklığını seslendirmeye en uygun makamlardan biridir..
Nota bilmediği için eserlerini oğlu Tanburî Aziz Mahmud Bey notaya almışsa da,bu koleksiyon Aksaray yangınında yanmış,sonra yeniden derlenmiştir.Kayıp eseri azdır ve günümüze yüz on eseri gelmiştir.Çok seri beste yapabilen velûd bestekârdır; meselâ sûzidil makamındaki takımını bir Ramazan ayı boyunca bestelediği söylenir. Murabba,ağır semâi,yürük semâi,şarkı ve dinî mûsikî formlarının her türünde eser bestelemiştir. Klâsik okulun bütün geleneklerine bağlı olmasına rağmen, eserlerinde bazı yeni buluş ve heyecanların izleri dikkati çeker. Şarkılarında genellikle Hacı Ârif Bey’in etkisi olduğu kabul edilir.
Dr.M.Nazmi Özalp- Türk Musikisi Tarihi kitabından alınmıştır.
Nihavend Ben Asik Oldum Bir Gule
Huseyni Simsiri Nigahinla Vuruldum
Sipihr Dustum Yine Sevdasina Bir Taze Civanim
Suzidil Bilmedik Yari Ki Bizden Bu Kadar Gafil Imis
Huseyni Senden Bilirim Yok Bana Bir Faide Ey Gul
Muhayyerzirgule Mecnun Isidup Derdim Daglara Dustu
Hicaz Samur Saclim Nazik Edalim
Sipihr Murg I Evc I Uzletin Kevn U Mekan Aglar Bana
Ussak Pertevi Husnun Salarken Dehre Tab
Nihavend Bilmem Ani Ben Gelmedi Misli Bu Diyare
Sipihr Kana Kana Icelim Mey Kanalim Sahbadan
Ussak Tifl I Nazim Meclis I Rindane Gel
Evcara Bir Suha Gonul Asik Olup Derbeder Oldu
Ussak Benim Yarim Guzeller Serveri
Segah Suzisi Ask Eyledi Bagrim Kebab
Neveser Sayd Eyledi Bu Gonlumu Bir Gozleri Ahu
Karcigar Sivene Yok Soz Guzelsin
Nisabur Renci Hatir Vermesin Feryad U Efganlar Sana
Evc Ben Aglar Idim Her Gece Ol Yarim Uyurdu
Nihavend Eyledi Meysiz Bu Seb Ussaki Zari
Ussak Asiktan Etme Cana Hicabi
Sipihr Derman Aramam Derdime Gozyasim Silemem
Nisabur Yanar Ol Derdile Gonlum Ki Yanar Ah Idemez
Suzinak Dili Mahzunumu Sad Eyle Birgun
Ferahfeza Nevruzu Bahar Oldu Yine Ey Guli Handan
Huzzam Tersa Guzeli Gerdene Zunnarini Takti
Huseyni Ey Turbe I Mesude Eya Cayi Mukaddes
Suzinak Asik Oldum Sana Ey Gonca Dehen
Evc Hicrinle Gozumden Acaba Kan Mi Bosandi
Saba Sabah Oldu Gonuller Oldu Mesrur
Hicaz Hasret Odu Yakti Cigerim
Yegah Ruhlerin Ey Gonce Leb Verdi Mutarramidir
Karcigar Bir Taraftan Asiki Derdi Gami Yar Agladir
Sipihr Acil Ey Gonca Leb Nur Eylesin
Suzidil Her Bir Bakisinda Nese Buldum
Nihavend Bilmezdim Ozum Gamzene Meftun Imisim Ben
Evc Ah Eder Inler Gonul Ol Turra I Seb Gun Icin
Nihavend Sevdim Yine Bir Suh I Dilara Pek Ilerde
Hicazkar Evvel Goruste Ey Suh I Gulten
Suzidil Yikildi Darb I Sitemden Harab Olan Gonlum
Huseyni Istiyakin Hadden Efzun Oldu Gel
Evc Suzi Firkat Sinemi Daglar Benim
Hicaz Cemiyyeti Dil Koymadi Mestane Nigahin
Rast Ya Men Yuhibbu Eninel Abdi Finnedemi
Rast Anlatayim Derdimi Dildare Ben
Rast Geldi Eyyam I Bahar Oldu Safalar Asikar
Ussak Ask Oduna Yandi Gonul Hey
Suzidil Ceyyun Arayan Dide I Giryanimi Gorsun
Suzidil Yandikca Oldu Suzan Kalbi Serer Fesanim
Nihavend Gelin Kizlar Tiyatroda Hora Tepelim
Muhayyersunbule Oyle Sermestem Ki Idrak Etmezem Dunya Nedir
Sipihr Yine Bu Gece Cikardim Sipihre Nalenimi Ben
Rast Milk I Dil Hukmeyle Sultanim Senin
Sipihr Merdum I Dideme Bilmem Ne Fusun Etti Felek
Evc Soylemem Derdimİ Hem Derdim Olan Ah A Bile
Sevkefza Nesesi Hatira Geldi Nigeh I Dilberinin
Suzidil Kani Yad I Lebinle Hun I Dil Nus Ettigim Demler
Sipihr Kuse I Gamda Nisinim Seni Sevdim
Suzinak Ey Hilali Ebru Kamer Talat Nigar I Dilsitan
Huseyni Nice Bir Hasret I Canana Tahammul Edeyim
Ussak Yok Dilde Tahammul Elem I Firkate Artik
Muhayyerzirgule Kemal Husnu Veripdir Serab I Nab Sana
Muhayyer Feryada Ne Hacet Yuru Bend Eyle Dehanin
Segah Dil Harab I Askinim Sensin Sebep Berbadima
Huzzam Oldu Bu Ufdadenin Her Kari Guc
Henüz yorum yapılmamış.