Münir Mazhar Kamsoy
Münir Mazhar Kamsoy 28 Aralık 1891 tarihinde Üsküdar’da, Atik Valide Câmii yakınındaki babaevinde doğdu. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi anatomi profesörlerinden Dr.Mazhar Paşa ile Feride Hanım’ın oğludur. İlk ve orta öğreniminden sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. Aynı fakültede Siyasi Tarih Kürsüsü “Müderris muavini” oldu. Bir süre sonra İsviçre’ye giderek , Cenevre Üniversitesi Sosyoloji Fakültesi’nde doktorasını yaptı. O sıralarda I.Dünya Savaşı çıktığı için yurda dönüşünde yedek subay olarak orduya katıldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra İstanbul liselerinde Fransızca, Ankara liselerinde tarih öğretmenliği yaptı. Çeşitli dergi ve gazetelerde makaleler yayınladı. Öğretmenliği aralıklı olarak 1956 yılında kadar sürmüştür. 1942 yılında sınavla Dışişleri Bakanlığı sekreterliğine girdi. Buradan Ziraat Bankası’na naklederek “Haberleşme Müdürlüğü”nde çalıştı; 1956 yılında emekli oldu. Emekli olduktan sonra İstanbul’a yerleşen sanatkâr, 1973 yılında öldü. Eşi Vedia Hanımdan Atila ve Leylâ adında iki çocuğu olmuştur.
Her zaman amatör bir mûsikişinas olduğunu ileri süren Kamsoy, mûsikiye yedi yaşında akordeon çalarak başladı. İlk keman derslerini Dr.Hulûsi Reşid Bey’den aldı. Sonra Kemani İhsan ve iki yıl süreyle Tatyos Efendi’den yararlandı; birkaç fasıl öğrendi. Kemani Aleksan Ağa’dan da ders almıştır. Zeki Ârif Ataergin ve udi Besim Şerif Üzstünöz ile Üsküdarlı Hoca Ziya Bey’in meşkelerine devam etti. Bu arada Batı Mûsikisiyle de uğraşmış, yavaş yavaş çevresinde tanınmaya başlamıştı. İlk konserini Musa Süreyya Bey ile 1920 yılında verdi. Abdülkadir Karamürsel’in aracılığı ile Sadeddin Arel ile Suphi Ezgi’yi tanıyarak derslerine devam etti.
Yabancı yayınları izleyen, genel kültürü geniş, terbiyeli, zarif, az konuşan, güzel giyinen, efendi bir kimseydi. Keman icrâsında geleneksel tekniğin izleri vardı. Bestekârlığa yine Abdülkadir Karamürsel’in teşviki ile 1941 yılında başladı. Sözlü eserleri ayrı tutulursa, bir saz eseri bestekârıydı. Eserleri arasında yirmi saz semâisi, bir saz eseri, dört şarkısı biliniyor. Yakınlarına, daha hareketli bir beste şekli olduğu için saz semâisi bestelemeyi tercih ettiğini tercih ettiğini söylemiş.
Dr.M.Nazmi Özalp-Türk Musikisi Tarihi kitabından alınmıştır.
Ussak O Kadar Muztaribimki Bunu Ben Anlatamam
Hicaz Nabzina Bakiyorken Opuversem Elini
Henüz yorum yapılmamış.