Esendere Kültür ve Sanat Derneği

Mustafa Nafiz Irmak (1904-1975)

29.06.2017
4.060
Mustafa Nafiz Irmak (1904-1975)

Mustafa Nafiz Irmak 24 Nisan 1904 tarihinde İstanbul’da doğdu. Zaptiye Nezareti mümeyyizlerinden Hüseyin Bey’in oğludur. İlk ve ortaokuldan sonra öğrenim görmedi. Çalışmalarını kendi kendine ilerleterek geniş bir kültür edindi. Çağdaşı olan edebiyat ve sanat adamları ile düşüp kalkarak sanat ufkunu genişletti. Hiç evlenmeyen sanatkâr fırtınalı bir hayat sürmüştür. Ömrünün son yıllarını Dazülaceze’de geçirerek 18 Eylül 1975 tarihinde öldü.

Mûsiki çalışmalarına erken yaşlarında başladı. Dini mûsikimizi Ortaköy Camii imamı Hâfız Aziz Efendi’den öğrendi. Bu bilgilerini Kocamustafapaşa Camii hatibi Hâfız Selahaddin Efendi’den aldığı derslerle genişletti. Eyyûbi Ali Rıza (Şengel) Bey’den usûl meşketti. Bunlardan başka o yılların tanınmış mûsiki ustalarından yararlandı.

Aynı zamanda duygulu bir şairdi. Yayınlanmış iki şiir kitabı vardır. Bunlardan birine “Körfezdeki Ses” adını vermiştir. Yaşadığı sürece söz yazarı ve bestekâr olarak tanındı. O dönemin bestekârlarından hemen hemen hepsi, özellikle Selahaddin Pınar bu şiirlerin çoğunu bestelemiştir.

Çok titiz yaratılışlı, açık saçık konuşan, neşeli ve esprili bir kimseydi. Önceleri çok düşkün olduğu içkiyi son yıllarında bırakmıştı. Maddiyata önem vermezdi. Hayatta kendisini, Türk ve Müslüman olarak gelişinin, erkek olarak doğmuş ve İstanbul’da yaşamış olmasının mutlu ettiğini söylerdi. Bu hayat felsefesini şu şiirinde belirtmiştir:

Tevfik-i Hüdâ kenz-i kanaatde mekinim
Kârun gibiyim haşmet-i Dârâ’da gözüm yok,
Bir katre hevestir bana dehrin zer ü simi
Rüyada bile gevher-i yektâda gözüm yok.

Bir bestekâr olarak az ve güzel eserler besteledi. Bestekârlığa 1931 yılında sûznâk makamında bestelediği “Sensiz bu sabah bir acı rüyayla uyandım” şarkısını besteleyerek başladı. Yirmi kadar eseri biliniyor. Bunların içinde en tanınmışları şevkefza makamında “Sebep sensin gönülde ihtilâle”, karcığar makamında “ Gülmezse yüzün goncaların kalbi kan ağlar”, saba makamında “ Sahilde saba rüzgârı ağlarken uyan sen” güfteli eserleridir. Bestekârlığında Selahaddin Pınar’ın etkisi büyük olmuştur. Aynı zamanda hafif ve boğuk bir sesle, temiz bir uslûbla okurdu.

Dr.M.Nazmi Özalp-Türk Musikisi Tarihi kitabından alınmıştır.

Huzzam Bulbulum Baharimsin

Suzinak Inleyen Kalbim Benim Artik Emellerden Uzak

Huzzam Kipkirmizi Gul Renkli Dudaklarla Opustum

Karcigar Bir Kus Ucmaz Kervan Gecmez

Hicaz Bir Taze Bahar Aski Ile Gecti Bu Yaz Da

Hicaz Hasretin Bagrimi Delip Geciyor

Karcigar Gonulde Bir Ates Yakalim Dedi

Huzzam Gunlerce Oksayip Avuttun Beni

Hicaz Yalvardi Gozum Gozlerine Agladi Durdu

Saba Sahilde Saba Ruzgari Aglarken Uyan Sen

Suzinak Umitsiz Bir Sevisle Zulfune Dil

Karcigar Gulmezse Yuzun Goncalarin Kalbi Kan Aglar

Ussak Darginim Sana Ben

Bayatiaraban Mecnun Olup Gonlumu

Mustear Sen Gidersen Bu Gonul

Suzinak Sensiz Bu Sabah Bir Aci Ruyayla Uyandim

Isfahan Yokmus O Hayal Ettigimiz Aleme Yol

Huzzam Gonlum Nice Bir Senden Uzak Gunleri Saysin

Hicaz Cok Ozledim Seni Sevgili Anam

Karcigar Acilar Ey Zalim Acilar Gidin

Hicaz Gonlumse Eger Istedigin Al Senin Olsun

Sevkefza Sebep Sensin Gonulde Ihtilale

Saba Gozlerim Ariyor Seni Her Yerde

Hicaz Kadikoylum Gonullerde Gezersin

Suzinak Sonbahar Goncasimi Gogsunun Ustudeki

Hicaz Kanaryam Guzel Kusum Ben Sana Vurulmusum

Hicaz Niye Baktin Sen O Aksam Gozume

Karcigar Ne Tatli Bakisin Var

Saba Mehtapta Gecen Bir Gecenin

Hicaz Kalbimde Actigin Yare Derindir

Saba Kalbime Hasretin Zehri Dokuldu

Huzzam Beni Unutmaki Sana Yanmisim

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.