Mustafa Nafiz Irmak (1904-1975)
Mustafa Nafiz Irmak 24 Nisan 1904 tarihinde İstanbul’da doğdu. Zaptiye Nezareti mümeyyizlerinden Hüseyin Bey’in oğludur. İlk ve ortaokuldan sonra öğrenim görmedi. Çalışmalarını kendi kendine ilerleterek geniş bir kültür edindi. Çağdaşı olan edebiyat ve sanat adamları ile düşüp kalkarak sanat ufkunu genişletti. Hiç evlenmeyen sanatkâr fırtınalı bir hayat sürmüştür. Ömrünün son yıllarını Dazülaceze’de geçirerek 18 Eylül 1975 tarihinde öldü.
Mûsiki çalışmalarına erken yaşlarında başladı. Dini mûsikimizi Ortaköy Camii imamı Hâfız Aziz Efendi’den öğrendi. Bu bilgilerini Kocamustafapaşa Camii hatibi Hâfız Selahaddin Efendi’den aldığı derslerle genişletti. Eyyûbi Ali Rıza (Şengel) Bey’den usûl meşketti. Bunlardan başka o yılların tanınmış mûsiki ustalarından yararlandı.
Aynı zamanda duygulu bir şairdi. Yayınlanmış iki şiir kitabı vardır. Bunlardan birine “Körfezdeki Ses” adını vermiştir. Yaşadığı sürece söz yazarı ve bestekâr olarak tanındı. O dönemin bestekârlarından hemen hemen hepsi, özellikle Selahaddin Pınar bu şiirlerin çoğunu bestelemiştir.
Çok titiz yaratılışlı, açık saçık konuşan, neşeli ve esprili bir kimseydi. Önceleri çok düşkün olduğu içkiyi son yıllarında bırakmıştı. Maddiyata önem vermezdi. Hayatta kendisini, Türk ve Müslüman olarak gelişinin, erkek olarak doğmuş ve İstanbul’da yaşamış olmasının mutlu ettiğini söylerdi. Bu hayat felsefesini şu şiirinde belirtmiştir:
Tevfik-i Hüdâ kenz-i kanaatde mekinim
Kârun gibiyim haşmet-i Dârâ’da gözüm yok,
Bir katre hevestir bana dehrin zer ü simi
Rüyada bile gevher-i yektâda gözüm yok.
Bir bestekâr olarak az ve güzel eserler besteledi. Bestekârlığa 1931 yılında sûznâk makamında bestelediği “Sensiz bu sabah bir acı rüyayla uyandım” şarkısını besteleyerek başladı. Yirmi kadar eseri biliniyor. Bunların içinde en tanınmışları şevkefza makamında “Sebep sensin gönülde ihtilâle”, karcığar makamında “ Gülmezse yüzün goncaların kalbi kan ağlar”, saba makamında “ Sahilde saba rüzgârı ağlarken uyan sen” güfteli eserleridir. Bestekârlığında Selahaddin Pınar’ın etkisi büyük olmuştur. Aynı zamanda hafif ve boğuk bir sesle, temiz bir uslûbla okurdu.
Dr.M.Nazmi Özalp-Türk Musikisi Tarihi kitabından alınmıştır.
Suzinak Inleyen Kalbim Benim Artik Emellerden Uzak
Huzzam Kipkirmizi Gul Renkli Dudaklarla Opustum
Karcigar Bir Kus Ucmaz Kervan Gecmez
Hicaz Bir Taze Bahar Aski Ile Gecti Bu Yaz Da
Hicaz Hasretin Bagrimi Delip Geciyor
Karcigar Gonulde Bir Ates Yakalim Dedi
Huzzam Gunlerce Oksayip Avuttun Beni
Hicaz Yalvardi Gozum Gozlerine Agladi Durdu
Saba Sahilde Saba Ruzgari Aglarken Uyan Sen
Suzinak Umitsiz Bir Sevisle Zulfune Dil
Karcigar Gulmezse Yuzun Goncalarin Kalbi Kan Aglar
Bayatiaraban Mecnun Olup Gonlumu
Suzinak Sensiz Bu Sabah Bir Aci Ruyayla Uyandim
Isfahan Yokmus O Hayal Ettigimiz Aleme Yol
Huzzam Gonlum Nice Bir Senden Uzak Gunleri Saysin
Hicaz Cok Ozledim Seni Sevgili Anam
Karcigar Acilar Ey Zalim Acilar Gidin
Hicaz Gonlumse Eger Istedigin Al Senin Olsun
Sevkefza Sebep Sensin Gonulde Ihtilale
Saba Gozlerim Ariyor Seni Her Yerde
Hicaz Kadikoylum Gonullerde Gezersin
Suzinak Sonbahar Goncasimi Gogsunun Ustudeki
Hicaz Kanaryam Guzel Kusum Ben Sana Vurulmusum
Hicaz Niye Baktin Sen O Aksam Gozume
Saba Mehtapta Gecen Bir Gecenin
Hicaz Kalbimde Actigin Yare Derindir
Henüz yorum yapılmamış.