Esendere Kültür ve Sanat Derneği

Yesâri Âsım Arsoy (1900-1992)

29.06.2017
5.732
Yesâri Âsım Arsoy (1900-1992)

Mustafa Yesari Asım, Osmanlı fütühatı sıralarında, Konya bozkırlarından Rumeli’ye göç eden, aynı zamanda Konyar da denilen göçmenlerden, Şeyh Ömer namı mürşidin torunu olan Berkofçalı Ömer Lütfi’nin oğludur. Şeyh Ömer, kitabeleri sol eliyle yazdığından Yesari’lik bu suretle Mustafa Asım’da da tecelli etmiş bulunuyor. Şeyh Ömer Efendi Kosava bölgesindeki Prizren kentine yerleşti ve burada ilerde kendi adıyla anılacak, yolu Nakşibendi olan bir tekke kurdu.
Torunu Ömer Lütfi, bir müddet sonra aileden ayrılarak, Tuna’nın kuzeyinde küçük bir Türk kasabası olan Berkofça’ya yerleşti. Burada uzun zaman kaldığından, daha sonraları Berkofçalı Ömer Lütfi Efendi olarak anılacaktır.

Doksanüç harbi de denilen Osmanlı-Rus Savaşı [1293(1877-1888)] başlayınca Ömer Lütfi Efendi Berkofça’yı terk ederek Makedonya bölgesindeki Drama’ya yerleşti. Drama’da o zamanlar aile hüviyetleri Dramalılarca Hacı Yaşarlar olarak bilinen ve büyük Türkoğulları lakabıyla anılan Ahmet Ağa ve eşi Kafesli Emine hanımla tanışarak, bu ailenin kızları Zübeyde Hanımla Nevrokop’ta evlendi. Mustafa Asım bu evlilikten olan sekiz çocuğun altıncısıdır. Naci ve Raci kardeşler daha evvel çocuk yaşlarında ölmüşlerdir. Diğerleri büyüklük sırasına göre Mehmet Tevfik, Emine Hamdiye,Mahmut Remzi, Mustafa Asım, Fatma Bahriye ve Muharrem İhsandır.

Ömer Lütfi’nin bu ikinci evliliğidir.Birinci evliliğinden Ahmed ve İbrahim adlı iki çocuğu daha vardır. Bunlardan Hafız İbrahim İstanbul medreselerinde okumuştur.

Mustafa Asım 1314(1896) 6 Ağustos Çarşamba gün Drama’da Namazgah mahallesinde dünyaya geldi. İlk gittiği okul üç sınıflı Nazifi Mektebi 1323 (1905),daha sonra Beykonağı Rüştiyesi (ortaokul) 1326 (1908) dur ve Nihayer Yeni İdadi’ye (lise) 1328 (1910) giderek oradan mezun olmuştur.Küçükten beri sesi güzel olduğundan mektepte ezan olumuş, sonra İzmir Akhisar’ı imamlarından olan dayısı Hacı Hafız Mehmed Efendi ile hıfzı da çalışmıştır.

1912 Balkan Harbi başlayınca, memleketin düşman işgaline uğramasına bir iki gün kala 12 Ekim’de El Mahsura vapuru ile Türkiye’ye göç ederek ilk olarak Adapazarı’na yerleşmişler ve burada sekiz sene kalmışlardır. Adapazarı’nda ailece otel işletmişlerdir.Daha sonra 1920 İstiklal Harbin’de milli kuvvetler Adapazarı’na gelip otele el koymuşlar.(savaşı kazandıktan sonra ödemek kaydıyle senet vermişlerdir.)

Mustafa Asım Adapazarı’nda bilfiil musikiye başladı.İlk olarak bağlama, daha sonra o zamanlar dokuz telli de denilen divan sazı çaldı. Ve nihayet iki sene sonra ud’a heves ederek bu sazda karar kıldı. Nota hususunda, Adapazarı Rehber-i Terakki Mektebi öğretmenlerinden Recai Bey ve Bando musiki muallimi Mızıkalı Hikmet Bey isimli zatlardan faydalandı.Kendi gayretleriyle de musikiye ait bilgileri sağlam temellere oturtarak kazanmasını bildi.

Babası musiki ile uğraşmasına karşı idi. Nitekim birkaç defa ud’unu kırmıştır. Bunun üzerine eve gelmeyen Asım daha sonra ud’unu pencereden annesi veya kardeşlerine verip, kendisi kapıdan ud’suz girmeye başladı. Babası duymasın diye yüklük denilen o zamanki büyük gömme dolapta çalışıyor ve hatta sesi boğsun diye ud’un teknesine bez bağlıyordu.Ud’u sol elle çalar ve telleri değiştirmeden, gerdaniye teli yukarı gelecek şekilde tutardı. Adapazarı’nda iken Milli Mücadele’de Sakarya civarı Geyve dolaylarında Milli Kuvvetlerde Çerkez Etem’in yanında çeteci olarak vazife görmüştür. Daha sonra Antalya’ya geçerek bir yıl orada kaldı. Antalya’da Loid Triestino adlı bir İtalyan gemi acentasında 1917’de acenta katipliği yaptı.Burada gizli olarak Milli Emniyet Teşkilatı adına çalışıyordu. Bu arada 1920’de aile İstanbul’a göçerek Fatih semtine yerleşti. Asım Adapazarı’nda kaldı.1921’de İstanbul’a ailesinin yanına döndü. 1923’de İzmit’te maliye memurluğu yaptı. Tekrar İstanbul’a dönen Asım, Fatih’te Muallim İsmail Hakkı Bey’in muavini İzzeddin Hümeyi Bey’in de bulunduğu bir grupta musiki çalışmalarını sürdürdü.

1929 yılı Mustafa Asım için bestekarlığa ilk adım yılı oldu ve üç eser birden aynı zamanda doğdu, yani bu üç eser,evlatlarım dediği eserlerinden ilk üçüz evlatlarıydı.Bunlar:

Kürdili Hicazkar makamından
-Kedersiz hiç coşar ağlar, taşar mı kalb-i naşadım

Saba makamından
-Zavallı kalbimi dinle,sana figan eylesin bak

Neva makamından
-Geçer hergün bir şirin kız buradan mısraları ile başlayan şarkılardı ve besteler besteleri takip etti.
1930’da eserleri için Colombia plak şirketiyle anlaştı. O zaman henüz soyadı kanunu çıkmadığı için annesi tarafından gelen Büyük Türkoğulları lakabı dolayısıyla ilk plaklarda ismi Mustafa Asım Türkoğlu diye geçti. Daha sonra soyadı kanunu çıkınca Türkoğlu soyadı olarak başkaları tarafından alındığı için ailece soyadları ARSOY olarak tescil edildi ve lakabı olan Yesari de nüfusa geçti.

1933’te ehl-i vukuf (bilirkişi) olarak Yunanistan’a gitti.

1938’de Batı müziğinde bilgisini ilerletmek ve çok sevdiği Çigan müziğini yerinde dinlemek maksadıyla Romanya’ya (Bükreş) gitti.Burada üç ay kalarak genişletilmiş musiki ufku ile yurduna döndü.

1949’da Zehra Altuğ ile ilk evliliğini yaptı.Fakat kendi tabiriyle, sanat hayatını kısırlaştırdığı gerekçesiyle 1954’de tek celsede bu evliliği bitirdi.Bu arada besteler ve plaklar devam etti.Arkadaş gruplarıyla bir iki turneye de udi olarak iştirak etti.Vaki olan muhtelif sahne tekliflerini gönül yapısına uygun bulmadı ve hep reddetti.

1954-1955 yılları arasında İstanbul Radyosu’nda ses stajiyerlerini yetiştirmek üzere artist öğretmen kadrosunda altıyüz yirmibeş TL. aylıkla çalıştı.

1963’te otuz üç sene sonra Colombia plak şirketiyle beraberliğine son verdi.

1975’de elli senelik gönül bağı olan Suzan Arsoy’la evlendi.

1991’de Devlet Sanatçısı ünvanını aldı.

18 Ocak 1992’de gece yarısı, ömrü boyunca hiç hasta yatmadan ve son anına kadar çalışarak geçirdiği dünya hayatına veda etti.

Sazlar Calinir

Ask Kaptani

Göster Yüzünü

Perisan Saclarin

Erenler

Gozlerinde Sivri Ok

Bahar Sonu

Kalbini Kalbime

Sevda Yaratan

Mecnun Gibi Bir Aska

Han Duvalari

Temmuz Aksamlari

O Esmeri Ilk Goruste

Su Cicegi

Visali Yar Ile Mest Ol

Care Sazim

Ceylan

Mechuri Cemalin

Sevdadan Uzak Kacmayalim

Hunkar Sulari

Dizimde Aglarken

Ey Gonca Cicek

Sevdalar Eli

Sarsam Kolumu

Gunes Dogar Tepelerden

Ipek Sala Burunur

Seyr Olup Raksi Yine

Bakip Bakip Ne Durursun

Ay Ufuktan Dogarken

Gel Gor Su Yanan Kalbimi

Camlica Nin Uc Gulu

Atesli Kollarda

Sariyerli

Dun Gece Bir Suhun Bezmine Gittim

Sen Olmasaydin Eger

Gozlerinde Sevda Var

Kezban Kizi

Hicranimi Hic Kimseye

Sahil Guzelleri

Gezerken Ben Izinde

Bir Hatirayi Asksin

Onu Sik Sik Gorurdum

Bir Lahza Bile

Kirildim Sana

Yandik O Gece

O Guzel Gamzeni

Askim Yenikoy Sahil-i Deryasini

Yıllarca Yazik

Sevdana Inanmam Guzelim

Aksamlar

Ali Oglu Veli

Gul Ve Gonul

Sen Gozlerinin Nurunu

Sormam Aramam

Olurum Yar Olurum

Canim Diyerek

Gulizarim

Bilmem Niye Bir Buseni

Sedaraban Longa

Sabah Sabah

Gul Ustune

Menekse Gozler

Kalbimi Yillarca

Yaz Geldi Cicim

Adalardan Bir Yar Gelir

Yeniden Eski Muhabbetleri

Hazan

Ben Ankaraya

Gulluyu Alamadım

Canim Senin Olsun

Gunes Parcası

Zamanla Belki Gecer

Ayri Dustum Sevgilimden

Omrumce O Saf

Dunyadaki Dilberlerin

Yillarca Ben Onu

Sandalla Gezerken

Civan Kiz

Camlikdaki Mehtabi

Sedaraban Zeybek

Camlarda Safak

Cobanoglu

Hicranli Gonuller

Esmer Yuzune

Seni Benden Daha Cok Mu

Gecer Her Gun

Ada Gunden Gune

Bir Tasrali Kiz

Kizil Toprak

Yaz Gecelerinde

Cerkez Kizi

Benim Yarim Besiktasta

Bir Gun Ne Olur

Yillarca Butun

Uskudar

Bir Sahil Hatirasi

Iltifat Et

Yesil Camlar Altinda

Iki Gozum

Meclisteki Mehparelerin

Yine Kalbim

Camlikta Kosarken

Resmini Bir Yerde

Sitemli Sevgilim

Bir Harbiyeli

Beyoglunda Pek Dolasma

Ankaranın Yoruk Kizi

Bir Kasedir

Ulfet Demi

Nedim

Bir Zamanlar

Istanbuldan Adalara

Asktan Bana Bahsetmeyin

Tayyare

Hisarli Kiz

Bir Aska Tutuldum

Simarik

Kuzum

Kerem

Safiyem

Gulum Seni Tanıyorum

Bezminde Her Zaman

Konyali

Nice Gunler Biz

Nur I Vechin

Karaman

Eger Elime Bir Dusersen

Bir Ruya Gibi

Bulbullerin Ister Seni

Sevdaya Dusen Bir Kadina

Umitlerim Hep Kirildi

Bahar Olur Yaz Olur

Inanmak

Yalovanin Sen Kizini

Bir Ince Fidansin

Beni Yalniz Birakip

Kanarya

Gitar Sesi

Darilan Sevgiliye

Kedersiz Hiç

Ilkbaharda Bulbullerle

Sen Git Gide Bir

Rast Longa

Tanburunun Hicran Sacan

Akasyalar Acarken

Esrarli Geceler

Iki Gonul Arasinda

Siyah Gisulere

Mujdeler

Kadikoylu

Umdum Ki Gelirsin Diye

Yine Oldum Esiri

Sevdali Ela Gozler

Gecmisteki Sohbetleri

Rebab 1

Baglarbasi

Gamsiz Yasarim

Ask Mektubu

Rebab

Kumral Sacinin

O Yare Acilmak Isterim

Bir Goncasin

Sensiz Yasayan Kalbime

Bahtiyarim Seni Birgun Sararsam

Bir Ask Yasadim

Bir Capkin Elinde

Eminem

Sahile Pek Yakin

Son Ayrilisin

Geciyor Beyhude

Uyuyan Deniz

Zavalli Kalbimi Dinle

Melal

Nihavent Sirto

Ilkbaharda Biz Goksuya

Farig Olmam

Kadinlar Erkekler

Yaz Gunleri

Ben Canimdan Biktim Amma

Sekerim

Sivasli Kiz

Bir Gül Bulamam

Amasyali

Dertliyim

Gun Batarken

Mizrabini Tanburuna Vur

Daglar Taslar

Gurupta Ask

Pervane Gibi

Calikusu

Yanardag

Sisli De Saba Fasli

Menekseler

Seni Tefhim Ediyor

Karsidan Karsiya

Gulzara Salin

Nihavent Saz Semaisi

Feride

Koklat O Cicek Zulfunu

Hasretle Anarken

Bahar Faslindayiz

Cattim Yine Isveli Bir Kadina

Esmerlerin En Dilberi

Nicin Gucendin

Sari Sacli Hos Bakisli

Ucsun Adada

Bekledim De Gelmedin

Benim öksüz Benligimde

Acemasiran Saz Semaisi

Alsam Adanin Dilberini

Sefil Kadin

Al Goncayı Veremedim

Hulyaya Dalar

Bir Baska Kadin

Seni Herkesten Kiskaniyorum

Omrum Seni Sevmekle

Guller Mi Verir

Sahte Peri

Yanariz Atesi Hicran Ile

Hanimelleri

Geliver

Peceresi Tul Perde

Cicekler Cicegi

Karsilardan Yar Gelir

Yar Saclari Lule Lule

Bu Yaz Gecen Gunlerimiz

Biz Heybelide

Geliyor Sevgili Yarim

Zehra Turkusu

Hisarlar Yolunda

Hayalimde Yasattigim

Samsun Gulu

Evimin Onunden

Yuz Yil

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.